DTP'li Türk hükümetin somut bir proje ortaya koymadığını iddia ederek bu ortamda PKK'yı ikna etmelerinin mümkün olmadığını ileri sürdü.
Türk, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, demokratik açılım sürecini değerlendirdi.
Türkiye'nin kendini reformdan geçirmek zorunda olduğunu ifade eden Türk, halkın beklentisinin de bu yönde olduğunu kaydetti. Buna rağmen ülkede baskıların devam ettiğini öne süren Türk, demokratik gösterilere karşı güvenlik güçlerinin şiddet uyguladığını iddia ederek, sanki bölgede yeniden olağanüstü hale dönüldüğünü savundu.
Demokratik açılım sürecinin olumlu bir şekilde başladığın belirten Ahmet Türk, ancak sürecin, son günlerde bilinçli şekilde Kürt sorunundan uzaklaştırıldığını ileri sürdü.
Hükümet'in, DTP'yi sürece sahip çıkmıyormuş gibi göstermeye çalıştığını iddia eden Türk, ''Hangi demokratik çözümü getirdiniz de biz DTP olarak bunun karşısında durduk?'' dedi.
Bu tür süreçlerin sancılı olduğunu vurgulayan Türk, ancak Türkiye'nin bu süreci başarıyla sonuçlandıracak güce, iradeye ve kendi öz dinamiklerine sahip olduğunu söyledi. Ahmet Türk, demokratik zeminin çözüm için olgunlaştığını, bu fırsatların kaçırılmaması gerektiğini düşündüklerini, fakat aynı hassasiy gezgin eti Hükümet'te görmekte zorlandıklarını savundu.
''HÜKÜMET, GEVŞEME EĞİLİMİNE GİRMİŞTİR''
Süreçle ilgili herkesin kafasının karışık olduğunu öne süren Türk, ''Halkımız soruyor: (Hükümet acaba bu sürece başlamadan, herkesle görüşüp, bir rıza ortamı oluşturup, ama yine de şimdiye kadar olduğu gibi, bildiğini okuma planı mı yaptı?)'' dedi.
Açılım zamana yayıldıkça çözümü tıkamak isteyen güçlerin daha fazla devreye gireceğini savunan Türk, ''Süreç ne kadar uzarsa, çözüm de o denli zorlaşacaktır. Çatışmalı ortamın sürmesini isteyen kesimlerin istediği de budur. Bu tehlikeleri dikkate almayan Hükümet, gevşeme eğilimine girmiştir. Eğer bugün DTP'nin ve demokratik kamuoyunun sürekli olarak çözümü talep eden barış ısrarı olmasaydı, Hükümet bu işten belki de çoktan vazgeçmişti'' diye konuştu.
''SOMUT PROJE YOK''
Demokratik açılım süreciyle ilgili ortada somut bir proje olmadığını iddia eden Türk, ''Diğer partiler ne biliyorsa biz de onu biliyoruz. Süreç konusunda Hükümet'in bizimle paylaşmış olduğu ne bir bilgi, ne de bize ilettiği bir beklentisi var'' dedi. Türk, burada yapılmak istenenin, DTP'yi muhataplıktan uzaklaştırmak ve sürecin dışına itmek olduğunu ileri sürdü.
Açılım sürecinin farklı, silahların susmasının farklı olduğunu belirten Türk, şöyle devam etti:
''Hükümet'in, sürecin silahlı boyutunu ilgilendiren bir çalışmanın içerisine girmesi gerekir. Bu konunun, elinde silah bulunduran tarafla çözüme bağlanması gerekir. Bundan daha makul bir yaklaşım olabilir mi?
Eğer sorgulanması gereken biri varsa o da gerçeği görmeyen, sorunu yok sayan tutum sahipleri olmalıdır. DTP, PKK'yı hangi argümanla nasıl ikna edebilir? Halkı tatmin edecek formül gelişmedikçe, bu konuda DTP'nin ağırlığı ne kadar olacaktır.
Bir taraf sürecin dışında tutulursa açılım sekteye uğrar. Eğer gerçekten barışı istiyorsak, açık, geniş olmamız gerekiyor. Buz dağının görünmeyen tarafını da görmek zorundayız''
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''Türkiye çözümsüzlüklerle yoluna devam edemez'' ifadesini anımsatan Ahmet Türk, ''Bunu diyen Sayın Başbakan'dan yeni bir Anayasadan başlamak üzere kapsamlı demokratikleşme adımlarını atacaklarına dair sözleri de duymak isteriz'' dedi.
Mevcut Anayasayı eleştiren ve köklü bir değişime ihtiyaç olduğunu ifade eden Türk, Hükümet'in bu konudaki tavrının, mevcut sistemi, ona dokunmadan, dönüştürme yönünde olduğunu öne sürdü. AK Parti ile DTP'nin toplam sandalye sayısının 360 olduğunu belirten Türk, istenirse Anayasa değişikliği için referandum da yapılabileceğini söyledi.
Köklü değişim adımları atmadan, ülkenin sorunlardan kurtarılamayacağını belirten Türk, ''Sadece 'Benim Kürt kardeşlerim' demekle Kürt yurttaşlarımız üzerinde uygulanan ayrımcı politikaları nasıl ortadan kaldıracaksınız? Türkiye artık eski Türkiye değil. Kürtler de artık eski Kürtler değil. Kürtler bir halktır, eşit ve özgür yaşamak istiyor'' diye konuştu.
''GERGİNLİK 30 YILDIR VARDI''
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın demokratik açılım sürecinin gerginliğe yol açtığını ileri sürdüğünü belirten Türk, ülkede 30 yıldan beri gerginlik yaşandığını, Baykal'ın bu düşüncesini, siyasi akılla izah etmenin mümkün olmadığını söyledi.
On binlerce insan öldüğünü ve hala ölmeye devam ettiğini ifade eden Türk, ''Sayın Baykal'a kalsa, bu yaranın kendiliğinden kabuk bağlamasını ve iyileşmesini bekleyeceğiz. Oysa bu yaranın neşter atılmadan, tedavi edilmeden, iyileşmesinin mümkün olmadığını herkes biliyor. Buradan bir kez daha, deneyimli bir politikacı olan Sayın Baykal'ı gerilim ve korkuya dayalı siyaseti terk etmeye çağırıyoruz'' diye konuştu.
Ahmet Türk, Erdoğan ile Baykal'ın planladıkları görüşmenin çözüme ve demokrasiye hizmet etmesini umduklarını kaydetti.
Konuşmasında, Lice'de patlama sonucu ölen Ceylan Önkol olayı ile ilgili hazırlanan raporu ''hukuk skandalı'' olarak nitelendiren Türk, Hükümet için, adeta bir sınav niteliğinde olan bu olayın, bugüne kadar karanlıkta bırakılmasının, hak, hukuk, demokrasi, açılım söylemi ile açıklanamayacağını söyledi
Kategori : POLİTİKA