Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bugüne kadar birçok alanda yapılan ekonomik reformlar ve küresel krizin etkilerini azaltmaya yönelik uygulanan tedbirler sayesinde Türkiye'nin krizden, birçok ülkeye göre daha sınırlı düzeyde etkilendiğini kaydetti.
Babacan, Plan ve Bütçe Komisyonunda Hazine Müsteşarlığının 2010 yılı bütçesinin sunuşunu yaptı. Ekonomik politikanın temelinde, özel sektör öncülüğünde büyüme olduğunu vurgulayan Babacan, bu çerçevede özel kesim yatırımlarının desteklenmesi amacıyla teşvik sisteminin bölgesel, sektörel ve büyük proje yatırımları esas alınarak yeniden düzenlendiğini anımsattı.
Gelişmişlik düzeylerine göre Türkiye'nin 4 bölgeye ayrılarak, her bölge için uygulanacak teşviklerin farklılaştırıldığına değinen Babacan, birinci ve ikinci bölgelerde KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği ve yatırım yeri tahsisi desteği verildiğini, üçüncü ve dördüncü bölgelerde ek olarak faiz desteği verildiğini bildirdi.
Babacan, bölgesel ve sektörel teşvik sisteminin henüz çok yeni olmasına rağmen yatırımcıların başvurusu üzerine Temmuz ayından ekim ayına kadar toplam 620 adet yatırım teşvik belgesi düzenlendiğini, bu belgelerin 9'unun büyük proje, 272'sinin bölgesel, 339'unun ise genel teşvik sistemi kapsamında bulunduğunu, bu belgelerde toplam 11,5 milyar TL sabit ya Cricket çakmak tırım öngörüldüğünü kaydetti.
2009 yılında Hazine garantisi kapsamında küçük ve orta ölçekli üreticilere uluslararası finansman kuruluşlarından yaklaşık 1,2 milyar dolar tutarında finansman sağlandığını kaydeden Babacan, ihracatın desteklenmesine yönelik olarak Eximbank'ın sermayesinin 1,5 milyar TL'den 2 milyar TL'ye çıkarıldığını bildirdi.
Hazine tarafından sağlanan destekle Halk Bankası tarafından esnaf ve sanatkarlara, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından da tarımsal üreticilere düşük faizli kredi kullandırıldığına değinen Babacan, eylül ayı sonu itibariyle Halk Bankası, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından kullandırılan kredilerin 11,1 milyar TL'ye ulaştığını, bu kredilerden 252 bin esnaf ve 695 bin tarımsal üreticinin faydalandığını kaydetti.
KRİZİN ETKİSİNİN SINIRLANMASI...
Ali Babacan, küresel krizin Türkiye'ye etkisinin sınırlanmasında, 2002 yılından itibaren hayata geçirilen kamu maliyesi reformlarının yanı sıra bankacılık sektöründe yapılan düzenlemelerin de önemli katkısı olduğuna dikkati çekti.
Babacan, ''Dünya çapında önemli boyuttaki bankaların devletleştirildiği ya da kamudan büyük ölçekte kaynak kullanmak zorunda kaldığı bir ortamda Türk bankacılık sistemi güçlü yapısını muhafaza etmiştir. Sağlamlaştırılmış bankacılık sistemimiz sayesinde ülkemiz kriz sürecinde finans sektörüne doğrudan kaynak aktarmak zorunda kalmayan tek OECD ülkesi olmuştur'' diye konuştu.
İstanbul'un önce bölgesel, daha sonra küresel boyutta, bir finans merkezi haline getirmeyi hedeflediklerini bildiren Babacan, Yüksek Planlama Kurulu tarafından da onaylanan kapsamlı strateji belgesinin, İstanbul'da gerçekleştirilen Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu 2009 Yıllık Toplantılarında da ilan edildiğini söyledi.
SİGORTACILIK SİSTEMİ
Gelişmiş ekonomilerin mali sistemlerinde yüksek paya sahip sigortacılık ve özel emeklilik sektörünün Türkiye'de de önemli bir gelişme kaydettiğini belirten Babacan, son yıllarda yapılan düzenlemelerle 2008 yılında sigortacılık sektörünün prim üretiminin 11,7 milyar TL'ye, aktif büyüklüğünün ise 26,4 milyar TL'ye ulaştığını kaydetti.
Babacan, sigortacılık sektöründe önemli ve yeni bir uygulama olarak sigorta tahkim sisteminin hayata geçirildiğini bildirerek, sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların adli yargı mekanizmalarına gidilmesine gerek kalmaksızın en geç 4 aylık bir sürede sigorta hakemleri tarafından hızla çözüldüğünün amaçlandığını söyledi.
2009 yılında devlet destekli tarım sigortaları sistemi kapsamında 260 bin poliçe karşılığında çiftçilere 49 milyon TL tutarındaki prime karşılık 2 milyar TL'nin üzerinde bir teminat sağlandığını bildiren Babacan, Haziran 2006 tarihinden itibaren çiftçilere dolu ve don gibi risklerinden ortaya çıkan zararlarlar karşılığında 125 milyon TL tazminat ödendiğini kaydetti.
Babacan, zorunlu deprem sigortası poliçe sayısının 2009 Eylül sonu itibarıyla 3 milyon 394 bine, vatandaşlara verilen toplam teminat miktarının ise 194 milyar TL'ye ulaştığını bildirdi.
KEY ÖDEMELERİ İÇİN YENİ DÜZENLEME
KEY ödemeleri hakkında da bilgi veren Babacan, 11 Kasım 2009 itibarıyla 5 milyon 397 bin 382 hak sahibine toplam 2,5 milyar TL civarında KEY ödemesi yapıldığını belirtti.
Hak kazandıklarını ileri sürenlere ilişkin işlem ve uygulamadaki sorunlar nedeniyle ilgili kurumlarca süresi içinde ödemelerin tamamlanamadığını söyleyen Babacan, bildirim sürelerini uzatan, sorunların giderilmesine ilişkin süreçleri yeniden tanımlayan ve kayıtları deprem, sel ve yangın gibi sebeplerle zayi olan hak sahiplerinin ödemelerden yararlanmasını sağlayan yeni bir kanun tasarısı taslağının Başbakanlığa gönderildiğini bildirdi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Babacan, sunuş konuşmasını şöyle tamamladı:
''Bugüne kadar birçok alanda yapılan ekonomik reformlar ve küresel krizin etkilerini azaltmaya yönelik uygulanan tedbirler sayesinde ülkemiz bu krizden birçok ülkeye göre daha sınırlı düzeyde etkilenmiştir. Dünyanın en büyük 15. ekonomisi olan ülkemizin önümüzdeki dönemde daha yüksek bir refah seviyesini yakalaması için gerekli altyapısı ve donanımı bulunmaktadır. Önemli olan bu potansiyelin farkında olunarak, bu potansiyeli hayata geçirecek ve geliştirecek politikaların uygulanmasıdır. Orta Vadeli Program ve Orta Vadeli Mali Plan ile kamuoyuyla paylaştığımız politika çerçevesinin ekonomimizin sahip olduğu potansiyelin hayata geçirilmesinde önemli katkı yapacağına inanıyorum.''
Kategori : GÜNCEL