Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cahide Topsakal şu bilgileri verdi…
Göz kayması ile de kendini gösterebilir
. Bazen hasta nöbet ya da kısmi felç de geçirir. Eğer beynin orta bölgesinde tümör varsa, genellikle kasılma yani sara nöbetleri olur. Nöbet; kötü koku alma, ani açlık hissi, kısa süreli şuur kaybı ya da bir-iki saniyelik göz kayması ile de kendini gösterebilir. Birkaç saniyelik film kopması, kalem sallama, çarşaf buruşturma gibi belirtilerle gelirse; bunu kimse anlamaz. Eğer tümör beynin yan taraflarındaysa; bir-iki saniyelik şuur kaybı ya da h otel tanıtım alüsinasyon (kötü kokular alma, tuhaf müzik sesleri duyma) ile kendini gösterir. Hasta çarşaf buruşturmak, para saymak ya da yalamak gibi bir hareketi birkaç saniye tekrarlar. Bu da bir nöbettir ve etrafı tarafından anlaşılmayabilir. İki saniyelik bir dalgınlaşma aslında bir nöbettir ama sohbet ederken karşı taraf bunu anlamaz. Tümör beynin arka tarafında ise; nöbetlerde görme halüsinasyonu olur. Zikzak, parıltı, çarpık cisim görme gibi sorunlar oluşur. Beyincikte yerleşenlerde ise, bunlara ilaveten denge kusurları da görülür. Mesela gözlerde ‘nistagmus’ adı verilen sıçrama hareketleri meydana gelir.
Bazı beyin tümörleri belirti vermez
Beyin tümörü ne kadar büyükse, belirli bir oda içinde yer kaplayacağı için beyin ödemi artacaktır. Beyin ödemi ne kadar artarsa, hastanın şikayetleri de o kadar artar. Bazı beyin tümörleri büyüktür ama sıkıştırılabilir oldukları durumlarda belirti vermezler. Beynin ön bölgesinde portakal kadar bir tümör olabilir ama elastikiyeti fazla olduğundan beyin onu tolere edebilir. Tümör yavaş şekilde büyürse, beyin onu daha kolay tolere eder. Tümör ne kadar hızlı büyürse, beynin onu tolere etmesi o kadar zorlaşır. Beynin ön bölgesindeki tümörler yaklaşık 10-20 yılda büyüdüğü için beyin onlara alışır. Ama aynı büyüklükteki bir tümörü birdenbire beynin içine koyarsanız, hastayı öldürebilirsiniz. Bu tıpkı aniden gelişen, yer kaplayıcı beyin kanamalarına kısa zamanda cerrahi ile müdahale edilemediğinde, hastanın ölmesi gibidir.
Üzülmeyin…
Üzüntü, genel olarak vücutta bağışıklık sistemini çökerttiği için öncelikle vücudu enfeksiyona açık tutar. Uzun vadeli üzüntüler ise, vücudun savunma mekanizmasını tamamen yıkar. Vücudun tümörlü hücrelere karşı oluşturduğu savunma mekanizmasının çökmesine yol açar. Bir başka deyişle; uyuyanı uyandırır. Beyin tümörlerinin yarısı genetiktir. Yüzde 50’sinde ise, çevresel faktörler devreye girer. Beyin tümörü, yemeğe düşkün olmayan birinin anormal şekilde beslenmeye başlamasına ya da her gün işe giden bir yöneticinin bir anda gitmemeye başlamasına yol açabilir. Hasta, çok tuhaf huylar edinebilir. Öyle ki; onu tanıyamazsınız. Zaman zaman normale döner. O anlarda, ‘Ben ne yaptım’ diye suçluluk duyabilir ama sonra yeniden kendine engel olamaz.
Kaynak: www.bizimsaglik.com
Kategori : GÜNCEL