New York Times’da yayınlanan “Türkiye’nin değişen diplomasisi” başlıklı yazıda, “, bunu başarırsa Ortadoğu’da üstün güç haline gelebilir” yorumu yapıldı. İşte o yazı...
ABD ve Avrupa, İsrail-Filistin, Afganistan ve İran için çözüm yolları geliştirmekte zorlanırken, bölgedeki varsayımlarını kurdukları stratejik temel büyük bir hızla değişmeye başladı. En önemlisi, Türkiye ABD ile olan sıkı deli gömleği ittifakından silkindi, AB üyeliği konusuna ilgisiz hale geldi ve artık dikkatini Asya ve Ortadoğu’daki Osmanlı komşularına çevirdi. seo p>
Bu değişim, Batı’ya karşı bir küçümseme değil ancak yine de İsrail’in Gazze’de politikalarına verilen destekten, İran’a ve AB’ye giriş sürecinin sinir bozucu düğümüne kadar ABD ve AB’nin politikalarına duyulan rahatsızlık ve düş kırıklığını yansıtıyor. Bu durum Türkiye’de devam eden İslami rönesansın da bir yankılanması. Türkiye’de bu rönesans başarıyla tamamlanırsa, Sovyetler Birliği’nin yıkılması ve ABD işgalinin ardından Irak’ta Sünni egemenliğinin sona ermesiyle bölgede üstün güç haline gelen İran’ın ardından Türkiye güç dengelerinde stratejik bir öneme sahip olabilir.
Türkiye, Irak, İran ve Suriye arasında siyasi vizyonda ortaklığın başlangıcı olabilecek birçok yeni anlaşma imzalandı. Ermenistan’la imzalanan yeni anlaşma ise Ankara’nın “sıfır sorun” iyi komşu politikası konusunda ne kadar ciddi olduğunun sinyalini veriyor. Ancak daha da önemlisi Irak, İran ve Suriye ile imzalanan anlaşmalar ortak bir ekonomik çıkarı yansıtıyor. Ortadoğu devletlerinin “kuzey ittifakı”, Nabucco projesinin tamamlanmasıyla orta Avrupa’nın en büyük doğal gaz tedarikçisi olmayı planlıyor. Böylece yalnızca Rusya’nın rolünü elinden almakla kalmayacaklar aynı zamanda da petrol kaynakları sayesinde jeostratejik olarak kilit nokta haline gelen Suudi Arabistan’ı da gölgede bırakacaklar.
‘Batı yeni dengeye alışmalı’
Türkiye’de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ahmedinecad’ın seçimlerinin geçerliliğini kabul etmekle kalmadı, İran’ın bağımsız bir ülke olarak uranyum zenginleştirme hakkına sahip olduğunu da savundu. Batılı liderlerin tersine, İran’ın gidişatı hakkında fazla endişelenmiş görünmüyor. ABD ve Avrupa Ortadoğu’daki müttefikleri güney ittifakı ülkeleri yerine gücü yükselen kuzey ittifakı ülkelerine alışmakla boğuşacak gibi görünüyor. En iyisi bu alışma sürecini sonraya bırakmaktansa şimdi başlatmak olacaktır. İran’ın nükleer gücü, İsrail’in güvenliği ve enerji ihtiyacının karşılanması gibi Batı’yı ilgilendiren hiçbir melese yeni Ortadoğu’daki gerçekliğin görmezden gelinmesiyle çözülemez.
Kategori : DÜNYA