-
By Seo Expert
- 30.09.2024 01:44:23
Yurt Partisi Genel Başkanı Saadettin Tantan, "Milletin hakkını gasp eden aktörler ortaya çıkacaktı. Kamu çalışanı, bürokrat, siyasetçi, işadamı herkes ortaya çıkacaktı. Biz uygulama aşamasında engellendik. Ayağa kalktı herkes." dedi. Tantan o dönemde şehit çocuklarının eğitimi ile ilgili tasarının da Bakanlar Kurulu'ndan geçiremediğini söyledi.
Sadettin Tantan, partisinin Bahçelievler teşkilatının toplantısına katıldı. Tantan burada basın mensuplarına açıklama yaptı, soruları yanıtladı. Tantan, DSP-MHP-ANAP iktidarı dönemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
İçişleri Bakanı iken çok araştırma yaptığını, başka araştırmalar için projeler hazırladıklarını ancak engellendiklerini söyleyen Sadettin Tantan, şunları söyledi: "Türkiye'de kirli ve kimliksiz sermayenin ve siyasi yapının ortadan kalkması için yapmak istediğimiz en büyük projelerden birisi Hazine Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'nün denetlenmesiydi. Bugüne kadar bu kurum hiç denetlenmemiş. Rahmetli Başbakan Bülent Ecevit'ten onay almıştık bu kurumun denetlenmesi için. Çünkü bugüne kadar yurtdışından hazine garantili özel ve kamu bütün bağla seo ntılar, finans aktarımı, ekonomik aktarım ve bu milletin karşılıksız ödediği, ne olduğu belli olmayan bütün projeler araştırılacaktı. Batı mali sistemine göre bütün komisyonlar ve dünyadaki bütün bankalardan gelen aktarımlar kayıt altında olduğu için, kaybolan bütün dosyalar, şişirilmiş dosyalar ortaya çıkacak, milletin hakkı ortaya çıkacaktı. Gasp edilen haklar ortaya çıkacaktı. Gasp eden aktörler ortaya çıkacaktı. Kamu çalışanı, bürokrat, siyasetçi, işadamı herkes ortaya çıkacaktı. Biz uygulama aşamasında engellendik. Ayağa kalktı herkes. Burada siyasetçi yok. Burada herkes ortaktı."
ŞEHİT ÇOCUKLARI İLE İLGİLİ TALEBİM BAKANLAR KURULU'NDA REDDEDİLDİ
4422 sayılı yasanın Türkiye'de soygunları, Türk halkının nasıl soyulduğunu, bankaların nasıl boşaltıldığını ortaya koyduğunu söyleyen Sadettin Tantan, "Ben görevden alındıktan sonra Parlamento'daki bütün siyasi parti yetkilileri bir araya geldi, yasanın içini boşalttılar. Niye boşalttılar? Kimler boşalttı? O anlı şanlı isimler. Meclis zabıtlarına girin görürsünüz bu kişileri. Toplumda son derece namuslu, dürüst görülen insanlar bunlar. Ülkeyi soyup soydurtan insanları affetmek için bu yasanın içini boşalttılar. Herkes çıksın kimliğini ortaya koysun. Hiç kimse hırsızlığını örtemez. Ben isim üzerinde durmuyorum. Planlı ve bilinçli şekilde siyasetçiler kendi menfaatlerini kendi güçlerinin devam etmesini istediler. Şehit çocuklarının ilkokuldan üniversiteye kadar istedikleri okula gitmelerini ve devlet tarafından okutulmasını sağlayan yasal altyapıyı hazırladık. Ama bu talebimiz bakanlar kurulundan geçmedi. Bunu araştırın bulun. Gazetecisiniz araştırın bulun. Türkiye'de oynan oyunları herkes bilmekte. Bölücü örgütü, Hizbullah'ı kimlerin kullandığı bilinmekte." şeklinde konuştu.
TAPINAĞIN GÜCÜ DEVAM EDİYOR
Bugün Türkiye'de en büyük tehditin yolsuzluk ekonomisi olduğunu söyleyen Tantan hükümetin ekonomi politikalarını eleştirdi. Tantan, "Kara para ekonomisi, kayıt dışı ekonomi, kaçakçılık, fuhuş, kumar ekonomisi sözkonusu. Bunları niye önlemiyorsunuz? Neden helal kazancın yok olmasına göz yumuyorsunuz, haramın hakimi kılınmasına seyirci kalıyorsunuz?" ifadelerini kullandı.
Bir dönem yaptığı "Tapınak Şövalyeleri" açıklaması geniş yankı uyandıran Sadettin Tantan, aynı yapının hala devam ettiğini savundu. Tantan, "Tapınak bütün gücüyle devam ediyor. Ama kimlik değiştirdi. Tapınak açık ve net. Ekonomik ve siyasi hakimiyeti, güç hakimiyeti belli. Bankacılık sistemi yabancılaştı, sigortacılık sistemi yabancılaştı. Bir ülkenin mali sistemi yabanlaşırsa geleceğe yönelik proje üretemez. Bilgi kaynakları elinde olmazsa toplumu aydınlatamazsın. Bir halk bu kadar sahipsiz bırakılır mı? Tapınağın gücü devam etmektedir." dedi.
SİLİVRİ'NİN AKTÖRLERİ
Sadettin Tantan, Ergenekon ile ilgili soruları da yanıtladı. İsmi geçenleri kullanılan aktörler olarak değerlendiren Tantan şunları söyledi: "Silivri çok güzel bir projedir. Bu proje devam etmektedir. AKP iktidara gelirken ve geldikten sonra 'Türkiye battı batıyor, parçalanıyor' diye korkunç bir enformasyon savaşı vardı. Bu savaş içerisinde devletin bildiği, takip ettiği belli isimlerle, yine bu millete ait olan ve milli mücadele kullanılmış olan, bu milletin var oluşu ile ilgili efsaneleşen isimler kullanılarak toplum ayrıştırıldı. Yeniden Müdafa-i Hukuk Hareketi, Müdafa-i Hukuk Hareketi, Kuvvayı Milliye Hareketi, Vatanseverler Hareketi gibi ülkenin her zemininde oluşumlar oluşturuldu. Bu oluşumların içindeki aktörlere bakıyorsun, dışardan da gelen saf ve gariplere bakıyorsun ve bunlara destek verenlere bakıyorsun, projeyi açık ve net şekilde görüyorsun. Yeni bir proje değil. Klasik anlamdaki bir proje. Sol ve sağda iki güçlü ortaya çıkıyor, Kızılelma hareketi deniliyor. Bugün başka aktörler çıkıyor, 'Dağdan da ineni, indireni de asmayanı asacağız' deniliyor. Biz bu aktörleri de kullananları da biliyoruz."
ABDÜLLATİF ŞENER İLE GÖRÜŞME DEVAM EDİYOR
Kategori : POLİTİKA
