Türk Eğitim Sen İstanbul Bölge Başkanı Hanefi Bostan, "MEB'e bağlı okullar ve üniversiteler hijyenik değil" dedi. Türkiye'de domuz gribinin dalga dalga yayıldığını söyleyen Bostan, grip nedeniyle panik havasının oluşturulduğunu söyledi.
Türk Eğitim Sen İstanbul Bölge Başkanı Hanefi Bostan, "Türkiye'de domuz gribi dalga dalga yayılmaktadır. Domuz gribi nedeniyle toplumun tüm kesimlerinde panik havası oluşmuştur. Gribin özellikle öğrenciler üzerinde görülmesi ve okullarda dezenfekte çalışmalarının yapılacak olması nedeniyle MEB'e bağlı okullar tatil edilmiştir. Domuz gribi ve domuz gribi aşısıyla ilgili yapılan çeşitli spekülasyonlar ise kafaları karıştırmaktadır. Veliler aşının yan etkileri ile ilgili iddialar dolayısıyla çocuklarına aşı yaptırıp, yaptırmama konusunda ciddi bir kararsızlık içindedir. Bu noktada Sağlık Bakanlığı'nın toplumu domuz gribi aşısı ile ilgili doğru bilgilendirmesi ve aşı ile ilgili spekülasyonlara son verecek bir açıklama yapması zorunludur. Aksi takdirde aşının güvenirliliği sorgulanırken; insanların gönül rahatlığıyla bu aşıyı çocuklarına yaptırması mümkün görünmemektedir" dedi.
"GRİP, TEMİZL utah seo İK PERSONELİNİ GÜNDEME GETİRDİ"
Gribin MEB'e bağlı okullarda ve üniversitelerde "temizlik personeli" sorununu da gündeme getirdiğini kaydeden Bostan, "Türkiye'de okulların hijyenik bir yapı içinde olmadığı ve salgın hastalıklara karşı hazırlıksız olduğu aşikârdır. Sendikamızın Türkiye'de okulların mevcut durumunu tespit edebilmek amacıyla 2008 yılında 24 ilde yaptığı anket çalışmasında bu gerçek gün yüzüne çıkmıştır. İlköğretim ve ortaöğretim okullarında 3 bin 540 öğretmen ve idareci ile yapılan anket çalışmasında ortaya çıkan sonuçlar
şöyledir; öğretmen ve idarecilerin yüzde 87.3'ü, okullarda alt yapı ve fiziki mekânların yeterli olmadığını düşünüyor. Öğretmen ve idarecilerin yüzde 45.4'ü, okulunda yeterli kadrolu hizmetli bulunmadığını ifade ediyor. Ankete katılanların yüzde 36.3'ü, okulundaki tuvalet sayısının ihtiyacı karşılamadığını dile getiriyor. Öğretmen ve idarecilerin yüzde 43.8'i okulların hijyenik ortama sahip olmadığını, yüzde 38.7'si okulların kısmen hijyenik ortama sahip olduğunu belirtiyor. Okulların hijyenik yapıya sahip olmadığını düşünenlerin yüzde 48'i bunun personel yetersizliğinden, yüzde 35'i okullara yeterli ödenek ayrılmadığından, yüzde 8.6'sı okul yönetiminin duyarsızlığından kaynaklandığını belirtiyor. Ankete katılanların yüzde 14'ü okulunda suların düzenli olarak akmadığını, yüzde 40.3'ü okulunda su deposu olmadığını, yüzde 92.3'ü okulunda şebeke suyu kullanıldığını ifade ediyor. Üniversitelere gelince; burada durumun daha da vahim olduğu, İstanbul'da bir üniversitede yaptığımız anket sonucunda açıkça ortaya çıkmaktadır. Nitekim öğretim üyelerinin tamamına yakını fakülte ve yüksek okullarda yeterince temizlik yapılmadığını, sınıf ve anfilerin temizlenmediğini, öğrenci ve öğretim üyelerine ait tuvaletlerin hijyenik olmadığını belirtmişlerdir. Bilindiği üzere üniversitelerin temizlik işi taşeron firmalara verilmiş olup, bunlar da rektörlük binaları dışındaki birimleri yeterince temiz tutmadığı ve gerekli temizliği yeterince yapmadıkları ve gerekli temizliği yapacak elemanları olmadığı ankete katılanların verdiği cevaplardan anlaşılmaktadır. Görüldüğü üzere; ülkemizde ilk ve ortaöğretimdeki okullarımız ile üniversitelerimiz, bırakın domuz gribini, en basit hastalıklara karşı bile hazırlıksızdır. Hatta okullar hijyenik yapı sağlanamadığından, hastalıkların başlangıç adresidir. Okullarda ve üniversitelerde personel yetersizliği, hijyen sağlanamamasının öncelikli nedenidir. Birçok kalabalık okulda sadece bir ya da iki hizmetli görev yapmaktadır. Üniversitelerin çoğunda hizmetli bulunmamakta ve temizlik işi
taşeron firmalara havale edilmiş bulunmaktadır" ifadelerini kullandı.
"TEMİZLİĞİ ÖĞRETMENLER, ÖĞRENCİLER VE VELİLER YAPIYOR"
İdarecilerin kısıtlı imkânlardan dolayı yeterli miktarda temizlik malzemesi alımı yapamadığını savunan Bostan, "Bazı okullarda hizmetli sayısı ihtiyaca cevap vermediğinden, okullardaki temizlik işleri öğretmenler, öğrenciler ya da veliler tarafından yapılmaktadır. Domuz gribinin etkisini ağırlıklı olarak okullarda hissettirmesinin nedeni, personel yetersizliği ve hijyenik olmayan şartlarda eğitim-öğretim yapılmasıdır. Tüm bu nedenlerden dolayı MEB'e bağlı okullarda ve üniversitelerde domuz gribine karşı alınacak önlemler listesinin başında hizmetli yetersizliğinin giderilmesi gelmektedir. Çünkü eğitime ticari bir alan olarak bakıp, buradan kâr elde etmeyi planlayamaz, öğrencilerin sağlığıyla oynayamazsınız. Domuz gribinin etkilerini en aza indirgemek ve okullarda hijyenik yapıyı sağlamak için acil olarak MEB'e bağlı okullarda ve üniversitelerde kadrolu hizmetli alımı yapılmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK personel eksikliği sorununu çözmediği müddetçe ne domuz gribinin önüne geçilebilir, ne de ilk - ortaöğretim kurumlarında ve üniversitelerde sağlıklı bir yapıyı sağlanabilir" diye belirtti
Kategori : GÜNCEL